Suyun Günlüğü (3. bölüm)

Konu: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Ptsi Nis. 21, 2008 7:09 pm

Ben SU ve bu yazdıklarımda benim günlüğüm, şu anda 24 yaşındayım. Ahhh o günleri ne olursa olsun çok özlüyorum, ben tekrar 15 yaşıma dönmek istiyorum. Bu günden itibaren bu hayatı bırakmama tam olarak bir ay kalmış ve bende günlüğümü tekrar okumak istedim ve sizlerle paylaşmak istedim. benim neler çektiğimi, nelerle sevindiğimi, neler yaptığımı... hepsini öğreneceksiniz. Lütfen benim hayatımı okurken kendi hayatınızla bir karşılaştırın ve sizde benim gibi davranıpta hayatınızı kendinize zehir etmeyin...

Su ÖZGÜN...

19/11/2000

İşte yine başladılar kavgaya! Ya bir boşansalar da kurtulsam! Öf! Gece gece hiç çekilmiyorlar. Ama bunu gel birde onlara anlat! Uykumda kaçı! Tam hayal kuruyordum, uyuyacaktım ki birden başladılar bağrışmaya. Ne mi hayal etmiştim? Tabii ki de bill in yanımda uyuduğunu ve onun saçlarımı okşadığını. Ah aşkım bir gün bütün bu hayal ettiklerim gerçek olacak ve sen yine bir gün benim saçlarımı okşayacaksın, bu günkü hayalime göre beni en sevdiğim kuzenim olan emre den kıskanacaksın ve dünkü hayalime göre de beni her gece sarılıp yattım yastığımdan kıskanacaksın.

Ahh!! Şükürler olsun ki kavgaları bitti. Eee! bir saatlik kavga kime yetmez hem de gecenin birinde, en azından öyle düşünüyorum saate bakmadım. Ama şükür ki apartmanı yıkmaya yetmedi kavgaları. Aslında onlar çok iyi insanlardır, fakat şu geçtiğimiz 2 yıl içinde bir şey oldu onlara, fakat ben ne olduğunu bilmiyorum yani sormadım. Neyse nerde kalmıştık hmm... benim hayallerimin gerçek olmasında. Aslında çok hayal kurduk birazda kendimden bahsedeyim, nasıl olsa beni henüz tanımıyorsun küçük günlük. Ben kısaca hayatından bezmiş ve tutunacak tek dalı olan bir kızcağızım. O tutunacak dalımda herkese ikizim diye tanıttığım başımın ballı belası Alev. Biz kendimize slogan bile bulduk “biz farklı ailelerden doğma tek yumurta ikizleriyiz” nasılız?? Bence komik, bence her şey komikJ, ailemin kavgası dışında L.

Her neyse konumuza dönelim. Ben milleti deli etmeyi severim, onlar karşımda sinir krizleri geçirir bende gülerim, ne manyağım yaaa, birde tescilim var 8. sınıfta ingilizce hocamız olan ibrahim hoca alev i ve beni delilik konusunda tescilledi ve garanti belgesi verdi ve ayrıca bir adette sadistlik belgesi nedeni ise alev kendine acı çektirmeyi sever bende başkalarına. Neyse konuya dönelim nerde kalmıştık...... yılların acısını gıcık ederek çıkartıyorum. Bu güne kadar hep beni ezdiler. Şimdide EZİYORUM!! Şunu belirtmek isterim ki benden küçüklerden acısını çıkartmam en üst yaş sınırı da 23 amaaa ben büyüdükçe sınırda benimle birlikte büyüyor mesela bu kış 24 olacak JJ en büyük kazıkları yaşıtlarımdan yedim ama alev farklı o benim kardeşim o bana zarar vermez bende ona kıyamam. Ha birde bende birazcık feministlik var, alev den bulaştığını düşünüyorum, bir çok erkeğe karşı içimde bir nefret oluşmaya başladı nedenini bilmiyorum ama babam yüzünden olabilir, nedeni; annemle olan kavgalarında genelde onun bağırtılarını duyuyorum. Aslında babama biraz hak veriyorum, çünkü babam işten müthiş stresli geliyor, bu nedenle anneme bağırıyor, aslında bağırmaması gerekiyor ama annemde ondan hırsını çıkarıyor.

Biz yani alev ve ben bir elmanın iki yarısıyız. Birazda alev den bahsedeyim diyecektim ama kendimden bahsetmem yeterli bence çünkü beni tanıyınca onu da tanımış olacaksın. Alev olmasa bu hayat hepten çekilmez olurdu. Bu nedenle aramızın açılmaması için elimden geleni yapacağım. Zaten tek arkadaşım o. Sanırım hırçınlığım yüzünden hiç kimse yaklaşamıyor yanıma, yani benden çekiniyorlar. Zaten yüzümdeki bu makyajla tanınmaz hale geliyorum, ama ben ne yapabilirim kendimi yalnızca gotik yaşam tarzı ile ifade edebiliyorum. Okulda tarzım yüzünden öğretmenlerin bir çoğuyla kavgalıyız. Beni okuldan atmadıklarına seviniyorum doğrusu. Dün sırf saçıma kırmızı balyaj attırdım diye kimya hocamız ile tartıştık. Neymiş yaşım çok küçükmüş. Böyle giderse atılacağım okuldan.

Neyse ben kendimi tanıtmaya devam edeyim. Bendeniz gereğinden fazla duygusal ve gereğinden çok çok çok .....çok çok çok fazla karamsar olan Su “şu anda kapım açılacak da annem veya babam içeri girip uyanık olduğumu görecekler” diye diken üzerinde oturmaktan bıkmış durumdayım. İkiside o kavganın stresiyle bana bağırırlarsa bendeniz korkudan bayılırım herhalde.

Şu anda saatten haberi bile olmayan ben sabahın 7:15 inde kalkıp 08:00 da kalkıp beni uyandıracak olan anneme bir not yazarak 08:00 de evden çıkmış olmayı planlıyorum. Ve şimdi saate bakıyorum ve saat tam olarak 01:37. Neyse bu iş uzadıkça uzar ben başında uyuya kalırım sonra annem beni böyle yakalar ve sonra kolaysa uykulu uykulu hesap ver. Bu nedenle ben şimdi yatmak için yatağa doğru yönlenmeden önce seni annemlerin bulamayacağı bir yere saklayıp uyumayı planlıyorum.

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Ptsi Nis. 21, 2008 7:19 pm

İlk yorum =)
Ovvv yeni hikayee süper =)
Harika olmuş
Su ismini çok severim ben (neden acaba arada bende kullandığımdan olabilir mi? )
Neyse biraz tanıtım bölümü olmuş gerçi devamını çok merak ettim ben... Eminim güzel olur =)
Ellerine sağlık x)

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Ptsi Nis. 21, 2008 8:55 pm

Aşkım harika olmuş bebişim...

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Salı Nis. 22, 2008 4:36 pm

ee kimin ikiziyimmm Suyun Günlüğü (3. bölüm) 379727

bu arada beğendiğinize sevindim. br sonraki bölümde su hakkında daha çok şey öğreneceksiniz... (sonraki bölümü ne zaman koyayım söyleyin)

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Salı Nis. 22, 2008 6:24 pm

çok güzel olmuş canım ellerine sağlık

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Salı Nis. 22, 2008 10:58 pm

23 Nisan hediyesi oalrak 2 bölüm koy bence =)

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Çarş. Nis. 23, 2008 1:01 pm

yeni bölümünüz geeldiii (aslında moralim bozuktu hafta sonu koycaktım yeni bölümü ama karar değiştirdimm)

21/11/2000

Artık alışkanlık yaptı kavgaları, ama yinede dokunuyor insana. Her neyse bu konuda konuşmak istemiyorum. Konuyu değiştiriyorum... bu gün tarih dersi vardı ve benim canım çıktı off çok sıkıcıydı. Ben bir bilişim öğrencisiyim. Biyoloji, tarih, edebiyat, kimya vs. gibi dersler benim bölümüm ile alakalı değil ki. Anlamıyorum ki neden bu dersleri görüyoruz. Tamam sayısala ilgim var ama sözeli hiç sevmem nedense bir türlü ısınamıyorum bu sözele. Zaten sözelden bu yıl çakıyorum büyük ihtimalle. Edebiyattan 35 aldım ya, berbatım, kısacası ben şimdiden göçtüm. Sayısalı sevmeme rağmen onu da başaramıyorum. Karnemi görmek bile istemiyorum...

Dersler çok sıkıcı olduğundan bende grafiti yapıyorum derslerde. Genelde de Tokio HoteL, Bill KAULİTZ, Tom KAULİTZ gibi çalışmalarım oluyor. Tabi yanımda oturan sıra arkadaşım eylem bana çok kızıyor. Onu da takmıyorum, bu sefer de hocalar yakalıyor. Off nedir benim bu okuldan çektiğim. İyiliğimi düşünmesinler istemiyorum. Bir insanın iyiliğini düşünmek onu bunaltmak anlamına mı geliyor!!

Bu gün ben okuldan gelince yine kavga ettiler. Bu sefer benim yüzümden. Sorun “dersler”. Neymiş annem beni iyi eğitemiyormuş. Sanki kendisi benimle çok ilgileniyor. Birde anneme kızıyor. Annemde babam odamdan çıkınca hemen başımı şişirmeye başladı. Sonrada tutturdu tarih çalışacaksın diye, bende tamam dedim odadan çıktı, ben kitabı elime aldım arasına da çevirmem gereken bir mektup vardı onu koydum. Tam başladım çevirmeye annem odamı bastı ve beni yakaladı. Allah tan çevirdiğim metni alıp okumadı okusaydı kesin kızardı. Birde onun için başımı şişirirdi. Aslında annem gerçekten çok tatlı bir insan fakat kızınca o kadarda tatlı olmuyor açıkçası.

Ne olursa olsun bu gün hiç bir şey moralimi bozamaz çünkü yarın alev in evine yatıya gidiyorum. Ben planda yaptım bizim için; ben gider gitmez onu evden dışarı çıkartacağım ve sahili boydan boya gezeceğiz. Aslında bu gün bizdeydi. Yani okulu kırıp bizim okula gelmiş, bende onunla birlikte okulu kırdım ve bizim eve gittik. Çok eğlenceli geçti, fakat ayrıntıya girmek istemiyorum, fazla zamanım yok. Saat on buçukta babası gelip aldı onu keşke biraz daha kalabilseydi. Ah! Birde o güzelliğini o bollukların altında saklamasa çok iyi olacak. Çok aşırı bol giyiniyor. Akıllım, kotunu 1 beden büyük almış. Neymiş kot gözüne fazla bol gözükmemiş. Safım yaa o kotlar zaten bol!!

Benimle ilgili küçük bir ayrıntı daha; ben karşı evin köşesindeki barda geceleri müzik yapıyorum. Aslında sadece ben değil, grubum ile. Ben grubun solistiyim, alev elektro gitaristi, diğer iki kişide: bassçımız olan sıla ve bateristimiz olan melis. Ve grubumuzun adı da “StorM”, ve ilde adımızı iyice duyurduk şimdi daha da duyurmaya çalışıyoruz bu nedenle çevredeki illerde de çalıyoruz. Neyse ben şimdi biraz müzik dinleyip yatacağım.

(günlük tarzı olduğundan dolayı kısa kısa bölümler... idare edin)

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Çarş. Nis. 23, 2008 8:27 pm

Güzel olmuş canım ilkim ben=) İki bölüm birden koy sende o zaman =)

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Perş. Nis. 24, 2008 12:43 pm

kolaydı sankiii...

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Salı Nis. 29, 2008 7:59 pm

22/11/2000

Annemlerin olmadığı koskoca 2 gün. Çok sevinçliyim. Şu an yanımdaki yatakta alev uyuyor ve ben burada seninle dertleşiyorum. Çok güzel bir atmosfer. Her neyse dün yazdığım gibi eve gelir gelmez çantamı içeriye fırlattım ve alev i dışarıya çekip kapıyı kapattım. Artık alıştılar benim bu hareketlerime o nedenle alev in annesi ben gelir gelmez “ hoş geldin, hoşçakalın” diyor. Ama alev hala alışamadı. Birde bugün o kadar çok yürümüşüz ki eve girer girmez “yatağıııımmm” diye inledi zavallım, bende hala enerjik bir şekilde onu tuttuğum gibi odasına çektim, zannetti ki ona “sen yat ben yatmicam” diyeceğim ama ben açtım müziği bol bol prova yaptık, çünkü yarın gece bara gideceğiz.

Büyük ihtimalle annemler yine tartışıyorlardır, ama şu an onları duymadığım için mutlu sayılırım. Annemde iyi dayanıyor babama. Ben olsam dayanamazdım. Zaten ben evlenmeyi planlamıyorum. Karşıma benim gibi biri çıkarsa yanmışım demektir. Alev de benim gibi olduğu için iyi anlaşıyoruz, birbirimizi anlıyoruz, fakat sonucunda alev bir kız, ben erkeklerle normalde de anlaşamam ki. Her neyse konumuz bu değil annemler. Aslında bu konuda konuşmak beni yoruyor ve üzüyor. Derslerim de kötü, öğretmenler ile aramda kötü, arkadaşlarımla da aram kötü, ama Allah a şükür ailem ve alev ile aram çok iyi. Ailemin tarzıma karışmaması benim için çok iyi oluyor. Karışsalar herhalde ben evden giderim ve sanırım bunu biliyorlar. Ben aklıma eseni yaparım yani çok inatçıyım. Bundan ben bile bazen şikayet ediyorum. Çünkü bazı konularda her şeyi alehime döndürmemi sağlıyor. Zaten inadım olmasa şu anda hiç kimseyle kavgalı olmazdım. Ayrıca gotik olmazdım. Ben çevreme inat bu tarzı seçtim..

Allah ım terslikler üst üste geliyor. 5 dakika önce yere telefonumu büyük bir patırtı ile düşürdüm ve şimdide sıla telefonumu çaldırdı, telefonun sesi açıktı. Her neyse şükür ki alev uyanmadı. keşke benim ailem de alev in ailesi gibi olabilse. Bir daha düşündüm de yok!! olmasın istemiyorum. Çünkü alev in ailesi de çok kavga ediyor. Hatta bir kavgalarında alev dayanamayıp bize kaçmıştı, gece yarısı yürüyerek gelmiş, bizim kapıyı çaldı, ağlıyordu, makyajı bütünüyle akmıştı ve benimde makyajsız halimi görünce önce biraz tırstı tabi bende onun o halini görünce korkmuştum. Sonra boynuma atladı. Annem uyanmıştı. Ben onu odama götürdüm ve anneme onun çantasını almasını rica ettim. Annem odama girip “alevcim iyi misin canım??” diye sordu alev “ben iyiyim siz yatın nergis teyze gece gece de rahatsız ettim” dedi. Annem “sorun yok” dedi ve odadan çıktı. Dışarıda yağan yağmur yüzünden alevimin üzeri sırılsıklamdı çantasındakilere baktım onlarda ıslaktı, bir çare benimkileri verdim. Üzerine dar geldiler ama o gecelik idare etti...

Off ya yarın akşam eve geçiyorum. Aslında hiç istemiyorum ama ne yapabilirim ki!! Neyse benim çok uykum var. Bu sefer telefonumu kapatıp yatacağım. Sıla nın huyudur ben ona çağrı atmazsam bir daha çaldırır. Ben ona çağrı atmadan kapattım bile....

3. BÖLÜMÜN SONU......

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) Cuma Mayıs 02, 2008 10:09 pm

Çok güzel olmuş da niye daha uzun değil?
Mesela ben günlüğüme bir yazıyorum 5,5 sayfa sürüyor... Uzunluğu dert etme de Th nasıl gircek işin içine onu anlayamadım..

Konu: Geri: Suyun Günlüğü (3. bölüm) C.tesi Mayıs 03, 2008 9:44 am

th nasıl girecek onu bilmiyorum ama tasarladım sayılır... ayrıca bu benim günlüğüm değil, yaşadığım şeyler değil, o nedenle kısa oluyor, ama kimse okumuyo kiiii... o nedenle bir haftadan fazla beklemeyi planlıyorum yenisi için.....

Suyun Günlüğü (3. bölüm) 264368