Seni seviyorum!! [4.bölüm/3]

XxSiebenxX demiş ki:

Ben yeni gördüm
Süper ve upuzundu =)
Ellerine sağlık harika olmuş

Sağol canım =) Çok teşekkür ederim yorumun için beğendiğine sevindin...
Birde tüm okuyucularıma söylüyorum yeni bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yazarsanız çok sevinirim..Hatta tahmin ettiklerinizi siz olsaydınız neler yazardınız falan onları da yazın...Hepinize teşekkürler =)

ondly demiş ki:

wowww harikasın müthiş olmuş canım ellerine sağlık süperdi

Ay beğenmene çok sevindim...Gelecek bölümler daha hareketli olacak..

Vee yeni bölümünüzü yazıyorum, hepinizin uyuduğunu biliyorum ama gene de söyliyim dedim=)

hadi amaa koyamadın bir türlü yeni bölümüüü.. böhüüüümmm!!!

Hepinizden çok özür diliyorum program değiştiği için yazamadım evde değildim yani birazını yazdım yetişirse bu akşam gelir..

dört x dört gözle beklemekteyimm... böhümmm... sniff... ((ç)alıntıdır)

Eveet işte bölümünüz geliyor... Son düzeltmeler

4.Bölüm = Manşetler

“Hmm anlıyorum Tom…”
“İyi=) Ehm, eee şey, bu konuştuklarımızı kimseye - özellikle de Bill’e söyleme olur mu?”
“Tamam ama bir şeyi merak ediyorum”
“Evet sor.”
“Sen hiç üzülmüyor musun?”
“Ben mi? Playboy Tom KAULİTZ mi?”
“Evet sen…” gözlerindeki acıyı görebiliyordum, garipti ama onun acı çekmesine dayanamıyordum. Of gerizekalılaşıyorum, ne oluyor bana? Ben Bill’i seviyorum… Neyse gözlerinden kalbini görebilmek umuduyla ona yaklaştım, neredeyse tek yüz olacaktık o derece dibine girdim ve gözlerimin içine bakarken yalan söyleyemezdi… Umarım yani=)
Evet görebiliyordum, gözlerinden kalbini görebiliyordum, hislerini, düşüncelerini… Ve o konuşmaya başladı, sesinin tonu, nefesi her şeyi öylesine bir bütünlük oluşturuyordu ki erimemek elde değildi… Bu çocuğa aşık oluyorum sanırsam, Bill’e değil… Neyse, Tom devam etti:
“Elbete ki üzülüyorum, çünkü o benim de babam, her ne kadar bize bunları yapmış olsa da… Ama Bill benim için çok önemli, onu çok seviyorum ve üzülmesine dayanamıyorum”
“Ben de senin üzülmene dayanamıyorum…” dedim. Uuuupsss sanırım alkolün etkisi, daha önce hiç içmedim ki.. Ah pardon siz bilmiyorsunuz, Tom bana alkol verdi iki saattir biraları deviriyoruz… Döndü tekrar gözlerimin içine baktı ve devam etti:
“Onun üzüldüğünü görmektense ölürüm daha iyi..”
“Sen ölürsen ben de ölürüm”
“Efendim?”
“Hiiç, sen devam et Tom.”
“Bu yüzden üzüldüğümü asla belli etmem, eğer edersem o da üzülür çünkü…”
“Peki basının senin hakkında söyledikleri?” Şu 10 dakika içinde Tom Kaulitz’e aşık olmuştum ve basının onun hakkındaki söylediklerine inanmak istemiyordum. İçimden ne olur doğru olmadığını söyle… diye geçirirken Tom cevap verdi:
“Basın insanı ne kadar da yanlış tanıtıyor değil mi?”
“Nasıl yani?”
“Sen benim gerçekten playboy oluğumu mu sandın?”
“Değil misin?”
“Tabii ki de değilim.”
“Eee basın neden öyle diyor?”
“Çünkü onlara ben o malzemeyi veriyorum.”
“Peki neden böyle bir şey yapıyorsun?”
“Belki bana çok kızacaksın ama… sorun Bill”
“Nasıl yani?”
“Bill hep benden daha iyi oldu, kızlar ile iyi anlaşır uzun ilişkiler kurardı. Aşk, arkadaşlık ve diğer konularda… Benim ise tek bir arkadaşım bile yoktu açıkçası, sadece Bill vardı ve o da okula gidince beni unuturdu, hep yalnız gezerdim. Sesi benden hep daha iyi oldu. Ben solist olmak istediğimde gitar bilmemesini değil, benim sesimin çok kötü olduğunu ve eğer ben söylersem kimsenin bizi dinlemeyeceği bahanesini öne sürdü ve beni çok kırdı ama bunu anlamadı bile… Annem ve üvey babam tüm işleri bana yaptırırlardı, tüm kirli pis ve ayak işlerini tüm yorucu işleri ben yapardım ve onlar Bill’i hep el üstünde tutarlardı. (Dalıcam şimdi bunlara yazar olarak…Nasıl bir aile bu yaaa??) Notları hep benden daha iyi oldu, babam hep onu az döverdi ve o birkaç tokatla kurtulurken ben bazen hastanelik olurdum, gene de annem ilk önce onun yanına koşar ‘iyi misin bebeğim?’ derdi, babam onu az dövdüğü halde 2. tokattan sonra babamın yanına koşar ‘bırak canım biricik oğlumu’ derdi… Bill hep onlar için daha önemli ve değerli oldu. Okulda öğretmenler hep bana ceza verirlerdi, Bill yapsa bile onu ben ayartmış olurdum ve daha neler neler… Ben de bir konuda ondan üstün olmak istedim, biliyorum daha fazla kızı üzmek üstünlük değil ama sadece 1 kız arkadaşım olmuştu o da beni aldattı zaten, Bill’in ise düzinelerce vardı kız arkadaşları, hepsiyle iyi dosttu ve çoğu onunla çıkmak için can atıyorlardı. Grupta geri planda kalmamak için ben de bunu uydurdum… Ama hala Bill’e kıyamıyorum… delice değil mi??”
“Ehh, biraz..” dedim ve ona sokuldum. İyice yaklaştım kolunu omzuma attı, ona gülümsedim, başımı omzuna yasladım. “Üşüdüm” dedim ve bana daha sıkı sarıldı.

----
----
Bana sokulduğunda kalbim daha hızlı atmaya başladı. Başını omzuma yasladı, kalbim kulaklarımda atıyordu ve o bunu duyacak diye ödüm kopuyordu… Birden başını kaldırdı, benimkinin aynısı olan bal gözlerde eridim resmen. Yavaşça ona yaklaştım, onu incitmek istemiyordum, hatta en son isteyeceğim hatta istemeyeceğim tek şeydi. Neyse, bir elimi boynuna koydum ve diğer elimi beline… Onu kendime çektim ve yavaşça dudaklarına dudaklarımı dokundurdum. Piercingimi dudaklarında gezdirdim, vereceği tepkiyi merak ediyordum, kısa ve ufak hatta öpücük bile sayılmayacak bir öpücük kondurdum dudaklarına. Gözlerini kapatmıştı gayet mutlu görünüyordu, yanağını öptüm ve yavaşça boynuna indim.
----
Sıcak nefesini boynumda gezdirdi ve tüy gibi kısa ve hafif, öpücükten sayılmayacak öpücükler koyarak boynuma kulağıma yaklaştı, öptüğü her yer alev alev yanıyordu.
“Seni çok seviyorum” dedi.
----
“Seni çok seviyorum” dedim ve çekilip yüzüne baktım. Gülümsüyordu ve bana
“Hakkında playboy demeleri hata değilmiş. Bir kızı çok çabuk etkiliyorsun, daha dün Bill’i sevdiğimi sanıyordum ama anlaşılan seni seviyormuşum, seni…” dedi
İçimden nasıl sevindim anlatamam içten içe halay çekiyordum…
Anaaam hobaaaaaa
Dırının dın dırının caney caney caney….
Anaaaam şimdi Melinda beni seviyor ha

Neyse, yavaşça dudaklarına yaklaştım ve öpmeye başladım, öperken belinden havaya kaldırdım ve ayağa kalkıp onu döndürmeye başladım. Oturdum tekrar ve onu kucağıma oturttum. Tam penyesini çıkaracaktım ki
“Dur” dedi.
“Ne oldu?”
“Bunu yapamam. En azından şimdi olmaz.”
“Peki tamam aşkım” dedim.,
----
Anaaam ay şimdi Tom bana aşkım mı dedi… İçten içe oynarım ben buna
Dırının dın dırının caney caney caney…. :zıp:zıp ( İkiside aynı şeyi yapıyor ama farkında değil zavallımlar =))
----
Melinda’yı yanıma oturttum ve kucağıma yatırdım. Saçlarını okşamaya başladım ve kulağına eğilip
“Seni çok seviyorum bebeğim benim..” dedim ve yanağından öptüm. Hiç tepki vermedi Yüzüne baktım, uyumuştu.
Kıyamadım uyandırmaya ve onu odasına çıkardım. Yatağına yatırdım ve dudaklarından öptüm. Hafif uyanır gibi oldu elimi tuttu ve
“Tom aşkım gitme… ” dedi.
“Aşkım sen uyu ya canım” dedi ve o bana
“Yanımda kal ne olur” dedi. Eh bir bayanı kırmak olmaz ama değil mi? Hele de bu bayan sevgilinizse…
----
Ertesi sabah güneş parlıyordu. Dün geceyi düşündüm. Hayal olamazdı bunlar değil mi? Güneş biz çıkmaya başladığımız için parlıyordur… değil mi? Neyse sabah sabah kalktım ve aşağıya indim. Aşkım oturuyordu. Kahvesine ve yeni yazdığı şarkının sözlerine dalmış… Yavaşça yanına indim ve dudağına ufak bir öpücük kondurdum. 2 snde kendine geldi eşek…
----
“Aşkım çok güzel görünüyorsun.” Dedim. Gerçekten de Mavi penye elbisesi, kot ceketi ve mavi converseleri ile harika olmuştu benim aşkım. Hafif bir kalem ve parlatıcı sürmüş, parfümünden de bol bol sıkmış. Ben de Axe’mden bol bol sıktım onun için
Bill ve Elle aşağıya indi. Bill mutluluktan uçuyordu, Elle de öyle. Hemen atladım ortaya tabii
T: “Ne o sabah sabah gülme gazı mı aldınız?”
B: “Ha ha ha Tom”
T: “Gülceğine niye sırıttığını anlat Bill”
M: “Evet Elle anlatın.”
B: “Biz Elle ile çıkıyoruz!!!”
Oh, sonunda yani Elle beni sevmiyor. Demek ki dün yanlış tahminde bulunmuşum.
T: “Eee nasıl oldu anlatın bakalım..”
B: “Ben dün gece uyuyamadım ve Elle^nin yanına gittim. O uyumuştu. Saçlarını okşadım ve o benim elimi tuttu, ben elimi çekmeye çalışınca da ‘Bill aşkım gitme...’ dedi”
E: “Ben böyle diyince Bill beni uyandırdı. Bana beni çok sevdiğini söyledi.
Bende ona onu çok sevdiğimi söyledim ve işte çıkıyoruz..”
T: “Biz de çıkıyoruz Melinda^mla..” dedim ve dudaklarına bir öpücük kondurdum.
B: “Sizinki nasıl oldu?”
Melinda ile birbirimize baktık, babamızın geldiğini Bill’e söyleyemezdik… Benim akıllı aşkım hemen atladı.
M: “Gece Tom bana alkol verdi, bende kendimi kaybedip ‘Seni seviyorum’ dedim. Biz de artık çıkıyoruz.”
E: “Eee herkes mutlu olduğuna göre kahvaltı edelim mi?”
T: “Ne dersin aşkım?”

----
Ayy gene aşkım dediii…
“Tamam olur aşkım” dedim. Mutfağa bir gittik ki masa donatılmış ve karşımızda bir adet sırıtan Georg ve Gustav.
T: “Bu masa da nerden çıktı? Hadi Gustav senin erken kalkmanı anladım da Geo sana nooldu?”
G&G: “Dün gece sizi birlikte yatarken gördük. Biz de sürpriz yapalım dedik.”
Çok şeker çocuklar canım… Çocuklar gibi sevinerek oturduk sofraya

----
----
(Tom^n ağzından)
“Aşkım sen bizim ilk dansçımız olur musun?”
“Olurum tabii neden olmayayım da nerden aklına geldi?”
“Ya basın seni- pardon Elle ve seni öğrenirse ortalık çok karışır, zaten bizimle ilgili haberler karıştı ortalık duruldun basına açıklarız hem siz de rahat ederdiniz.”
Aslında onlar dünkü yumruğumu ve flaşları unutmuşlardı ama ben unutmadım.Bir deee… annemler Melinda ile çıktığımızı duyunca ne yapacaklar bakalım… Valla hiç hoş karşılayacağa benzemiyorlar ya neyse…
“Hmm… Tamam olur, neden olmasın ki? ” dedi ve bende kalkıp kapıdaki gazeteleri aldım. Geldim ve sofraya oturdum bir yandan çayımı içiyor bir yandan da gazeteyi açmaya çalışıyordum, eklere göz attıktan sonra aslına geldim ve manşeti görür görmez şok oldum…
“Çocuklar manşet!!!”
Hepsi: “Ne olmuş manşete okusana…”
“ Tokio Hotel kavgada!!! Tokio Hotel’in yakışıklı gitaristi Tom Kaulitz dün gece bir barda bir kişiye yumruk attı. Yumruk attığı kişinin oranın sahibi olduğu ve Tom Kaulitz’in yanındaki kıza ahlaksız teklifte bulunduğu öğrenildi. Tom kim için adam dövdü. Yanındaki gizemli kız kim? Neden kimliğini açıklamadan oradan çıktılar? Yoksa Tom’un sevgilisi mi? Tom gerçek aşkını buldu mu? Hepsi ve daha fazlası sayfa 5’te…” yanındaki fotoğrafımı da herkese gösterdim. Hepimizin ağızlarımız düştü tabii ki ve hemen herkes gazetelere saldırdı. Tüm gazetelerde aynı haber vardı ‘Tom gerçek aşkını mı buldu?’ ‘Gizemli kız kim?’ ‘Tom kim için kendini feda etmeye kalktı?’ ‘Ünlü playboy aşık mı?’…

canım ben gece yarısı yorum yapıyorum ama okumadım yarın akşam okicam kopyaladım masaüstüne attım neyse hepiniz Allah'a emanet olun arkadaşlar...

Yaa ama kimse niye okumuyor ki yaa... Ağlıycam şimdi... Yok size bölüm mölüm artık (Ve yazar komplekse girerese....)

öyle olsun kardeşş... (böhümmm....)

Baksana kimse okumamış...

XxSiebenxX demiş ki:

Ben daha yeni gördümm... =)
Ellerine sağlık harika olmuş =)
Tom^la Bill^n babası Şaşırdımm...
Neyse devamını bekliyoru(z)m =)

Oleeey sonunda birisi okumuş bee...
Bende bu sabah 5. bölümünüzü düşünüyordum ve açıkçası ilginç fikirlar çıktı bir anda...3 gündür aklıma birşey gelmiyordu kara kara düşünüyordum... İyi oldu bu sabah bişilerin geldiği...
Neyse beğendiğine çoo..oook sevindim=)
Bill ve Tom^n babasına şaşırmana da sevindim. Çünkü daha ne sürprizler çıkacak, ne sürprizler.. Onlara şaşırır mısınız bilemem.
Bende bilmiyorum ama öyle aklıma geldi koydum babalarını, yoksa o duygusal konuşmayı nasıl başlatırdım bilemiyorum...

ben dün akşam okudum ama yazamadım birşey... neyse bende aynı duyguları yaşıyorum... nerden çıktı bu ayyaş adam yaaa.... huzurunu kaçırdı tom un.. bence bir sonraki bölümde bu ayyaş tom un evden çıkmasını beklicek... evde bill kalcak tek.. bundan yararlanarak gitçek kapısını çalcak... bill de kapıyı açınca şok olcak....

nese bir sonraki bölümü bekliyorum...

Çok daha ilginç fikirlerim var o adam için, pislik o yaa ben bile gıcık oldum şahsen...
Ehm arkadaşlar hepinizden çok özüer diliyorum bu aralar ilhamın i si yok perilerim yoklar, çok üzgünüm ama yazamıyorum...

Arkadaşlar birçok bölümünüz elimde ama ben hikayeye ara veriyorum forum kapanacağı için, okuyan herkese teşekkürler yeni açılan forumda devam edeceğim inşallah =)